Sağlık sektöründe yaptığı yatırımlarla Türkiye’de diğer şirketlere örnek olarak gösterilen Global Biyomedikal’in CEO’su Seyithan Hökenek ile Global Biyomedikal bünyesi altında Türkiye’de ve global pazarda yüzde yüz yerli üretim ile ülkemizi temsil ederek hızla zirveye koşan, Türk hekimleri ve mühendisleri tarafından ARGE çalışmalarıyla sektörde bir farklılık yaratan GCELL markası hakkında bütün detayları konuştuk ve aynı zamanda şirketin gelecek yıllar için hedeflerini öğrendik.
Seyithan bey, ilk olarak sizi tanıyabilir miyiz?
Öğrencilik yıllarımdan itibaren ticaret yapma sevdasıyla yanıp tutuşan bir yapım var. Bu yüzden hiçbir zaman kabuğuma sığamadım. Üniversite yıllarından itibaren bazı firmalarda, medikal ve sağlık sektörünün saha deneyimleri ile sektöre girip adım adım önemli kurumlarda yöneticilik pozisyonlarından sonra Global Biyomedikal olarak kutlu bir yola çıktık. 2014 yılından beri Genel Müdürlüğünü üstlendiğim bu yolculuğa önce ithalatçı bir firma olarak başladık. Şimdi ise çok kritik ürünleri kendi markamızla üretebilecek güce sahibiz.
“2020 Yılın En İyi Girişimci İş İnsanı” ödülünü size kazandıran, Türkiye’ye çok özel ve çok farklı ürünler getiren şirketiniz Global Biyomedikal’ı kurma hikâyenizi öğrenebilir miyiz?
Biz, ülke olarak sağlık sektöründe neredeyse her alanda çok kaliteli ve akademik hekimlere sahibiz. Aynı zamanda jeopolitik konumumuz, doğa harikası yerleşim yerlerimiz ve çok çeşitli kültürde toplulukların bir arada yaşayabildiği bir ülkeyiz. Bu sayede dünyada sağlık turizmini her branşta en iyi şekilde yönetebilen ve bu konuda dünyadaki pazar payının çok büyük bir kısmını sahiplenen bir ülkeyiz. Ancak maalesef dünyanın her bir köşesinden gelen hastalara gerekli tedavileri yaparken yine aynı büyüklükte oran ile yurtdışından ithal ettiğimiz ürünlerle hizmet veriyorduk.
Biz de bu yola çıkarken ülkemizin ve dünyanın, hastaları tedavi etmek ya da güzelleştirmek için ihtiyaç duyduğu ürünleri Türk mühendisleri ve teknolojisi ile kendimiz üretip yurtdışına olan bağımlılığı nispeten azaltmak ve bu konuda sektörümüzdeki diğer firmalara örnek teşkil edecek bir şirket olmayı hayal ettik. Ve çok şükür ki bunu başardık.
Sağlık sektöründe yaptığınız yatırımlarla başarılı ve ödüllü bir girişimci olmanızın altında nasıl bir çalışma anlayışı yatıyor, iş hayatında temel kurallarınız neler?
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; işin adı ne olursa olsun, büyük ya da küçük hiç fark etmez bir hedef belirlerim. Ve bu hedef realize olana kadar o hedefe kilitlenmiş bir şekilde çalışmalarımı sürdürürüm. Bir işi yüz kişi düşünüp tartışabilir ben ise eğer o işe inanıp aşık olduysam hiç düşünmeden harekete geçerim. Bu yüzden bazen projemi etrafımdaki insanlara anlatırken birçok arkadaşın “Benim de aklıma gelmişti.” sözünü tebessümle karşılıyorum. Doğru ve planlı çalışıp zamanı doğru kullanmak da oldukça önemli. Tabii ki, bütün bunların yanında yaptığım her işin etik değerler çerçevesinde ahlaklı olmasına özen gösteririm. Maalesef sektörümüzde bu değerleri olmayan ve kötü niyetli bir şekilde sadece para hırsı uğruna bu ahlakı çiğneyen şirketler ve yetkilileri de mevcut. Ve onların uğradığı hezimet bize her zaman nasıl biri veya kurum olmamız gerektiğini gösteren bir ışık olmuştur. Bir diğer temel kuralım ise; mutlaka başladığım işi bitiririm. Çünkü her zaman bitmiş bir iş, yarım kalmış bir işten daha değerlidir.
Global Biyomedikal olarak hayata geçirdiğiniz GCELL markası sağlık ve estetik sektöründe en başarılı yüzde yüz yerli üretimin yeni temsilci markası olarak görülüyor. GCELL bünyesinde yaptığınız yatırımlar ve bunların sağlık açısından ülkemize kazandırdığı kolaylık ve kazançlar nedir?
Evet, GCell gerçekten de hem estetik hem de sağlık alanında büyük bir yere geldi. Türk hekimleri ve mühendislerinin yer aldığı ARGE departmanımızın geliştirdiği teknoloji sayesinde bugüne kadar çok zorlu koşullarda yapılabilen, kendi yağ dokularımızdan kök hücre sistemleri artık çok daha kolay ve kısa sürede elde edilebiliyor ve bu sistem birçok branşta kullanılabiliyor. Böylece, 10 yaş genç görünmek isteyen de, dünyanın en iyi saç tedavisini almak isteyen de, akne ve yara izlerinden kurtulmak isteyen de, aynı zamanda ortopedik bir rahatsızlık olan artrit ve artroz diye adlandırılan kıkırdak dejenerasyonu olan hastalar da bu teknoloji sayesinde artık sadece tek seansta istedikleri konfora ve görüntüye sahip olabilecekler. Bu zamana kadar bu tarz ürünler çok daha zor koşullarda uygulanmak üzere yurtdışından ithal edilirdi. Şimdi ise hem daha kolay, hem daha kısa sürede hem de büyük bir konfor ile uygulanabilecek şekilde ülkemizde üretiliyor olmasının yanı sıra uluslararası yetkili kuruluşlar tarafından da onaylanarak bütün dünyaya ihraç edilebilecek hale geldi.
Peki, Global Biyomedikal olarak genel portföyünüzde yer vermek üzere yaptığınız ürün seçimlerine karar vermenizdeki etkenler nedir?
Kısa sürede çok yol kat edip çok güzel yerlere gelen Global Biyomedikal için, şirketimizin sektördeki öncü kimliğine uyacak spesifik ve ülkemiz vatandaşlarının ihtiyacını daha konforlu ama daha uygun bütçelerle karşılayabileceği ürünler her zaman ön planda olacaklar.
Sağlık sektörü müthiş büyüklükte bir sektör. Ortada bir pasta var ve neredeyse bütün dünya ülkeleri bu pastadan bir paya sahiptirler. Ülkemizin bu pastadaki payını Global Biyomedikal olarak gücümüz yettiğince arttırmak boynumuzun borcudur.
Genç ve dinamik kadrosuyla hızla büyümeye devam eden bir marka olarak global pazarda GCELL ürünlerini görmeye başlayacak mıyız, bu konuyla alakalı hedef ve çalışmalarınız neler?
Hali hazırda birçok ülkeye ürünlerimizi ihraç etmeye başladık ve devam etmekteyiz. Bu ülkeler arasında Avrupa ülkeleri, Amerika ve Arap ülkeleri de var. Hatta estetik pazarının en üretken ülkesi olan Güney Kore’ye bile ürünlerimizi ihraç ediyoruz
Seyithan bey, son olarak 2021 yılına dair kişisel ve CEO’su olduğunuz Global Biyomedikal hakkındaki hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
2021 ve önümüzdeki senelerde hem ihraç ettiğimiz ülke sayısını istikrarlı bir şekilde çoğaltmak hem de ihtiyaçlar doğrultusunda ürün gamımızı genişletip zaten girmiş olduğumuz pazarlara hızlıca giriş yaparak ülkemize döviz girdisi bakımından da ciddi bir destek vermek hedefindeyiz.
GCell markası ülkemiz de her sağlık profesyoneli tarafından biliniyor artık. 2021’ de ise dünyanın önde gelen ülkelerinin hepsinde GCell markasının bilinirliği ve de güvenilirliği artacaktır. Sağlık turizmi alanında ülke olarak gösterdiğimiz başarıyı üretim tesislerimizi büyüterek sanayii alanında da elde etmemiz gerekiyor. Biz de, Global Biyomedikal olarak ülkemizin bu hedefine elimizden gelen katkıyı sağlayacağız.