Dünyada ona “Çılgın Türk” diyorlar. Neredeyse 200 ülkede bilinen bir isim. Geliştirdiği otomobil teknolojisiyle sürekli gündem oluyor. Hayat öyküsüyle gençleri peşinden sürüklüyor. Pandemiye rağmen ise bu ülke için yatırım yapmaya devam ediyor.
Krallardan dünya liderlerine, sanatçılardan iş insanlarına, siyasetçilerden sporculara kadar yaptığı arabalara binmeyen kişi yok. Herkes onun tasarladığı araçlardan birine sahip olabilmek için aylarca sıra bekliyor ve gösterdikleri bu sabrın da karşılığını fazlasıyla alıyorlar. Çünkü Erbakan Malkoç, kendilerine yürüyen bir konfor, bir yaşam alanı veriyor. Şirketi DizaynVip, dünyaya çağ atlatacak projeyi Türkiye’nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023’te tanıtacak. Erbakan Malkoç, bu proje için şimdiden gün sayıyor. Zamandan ve mekandan bağımsız araçların tek adresi DizaynVip Group Başkanı Erbakan Malkoç, 2014’te ABD’nin en prestijli organizasyonu IMA IMPACT Teknoloji Zirvesi’nde “Dünya’da Otomobil Tasarımında Teknolojiyi En İyi Kullanan Firma” ve 2013 ve2014’te Avrupa’dan Lob’in Europe Kalite Ödülleriyle taçlandırılmış, Almanya’nın en saygın dergilerinden Der Spiegel’in sayfalarına “Lüks araçlarda aradığını bulamayan Erbakan Malkoç’a gitsin” başlığıyla taşınan bir isim. Sınırları zorlamayı ise fazlasıyla seviyor. Erbakan Malkoç, yaptıkları işi şu şekilde tanımlıyor: “Bizim farkımız şu. Öncelikle hiçbir araçta olmayan teknolojiyi kullanıyoruz. Görsel ve işlevselliğin yanında bir aracı kişiselleştiriyoruz. 2006’da biz tabletle araçları kontrol etmeye başladık. 2009’da araçlara normal taç panel noktasına geldik. 2014 yılında araçları sesle kontrol ettik. 2018’de araçların içinde asistan vardı. 2020’de yapay zeka ve hologram kullandık. Yani teknolojide çok farklı noktadayız” diyor. Türkiye’nin DizaynVip ile otomobil sektöründe teknoloji ihraç eden bir marka haline geldiğinin altını çizen Erbakan Malkoç ile keyifli bir söyleşiye imza attık.
2020 yılını nasıl geçirdiniz?
Otomobil sektörü açısından 2020 ÖTV zamlarının gündeme geldiği, yerli otomobil TOGG çalışmalarının devam ettiği bir yıl oldu. Bu süre zarfında yaşadığımız pandemi nedeniyle otomotiv satışlarında ciddi küçülme yaşarken, mayıs ayıyla birlikte otomotiv yan sanayi sektörü ihracatta kan kaybını telafi etmeye başladı. DizaynVip Group olarak ise biz seri üretime geçiş yaptık. 200 ülkede tanınan bir marka konumuna geldik. Geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz yapay zeka teknolojisinde önemli bir yol daha kat ettik. Geçen sene ortaya çıkardığımız prototipin üzerine yeni eklemeler yaptık. Bu teknoloji sadece sizin duygularınızı okuyup size sorular sormuyor aynı zamanda sorduğunuz bütün sorulara da cevap veriyor.
Sizi farklı kılan son teknolojileri kullanmanız. Bugüne kadar kullandığınız en sıra dışı tasarım ne oldu?
Yaptığım her bir tasarım, zamanın ötesinde imza taşımaktadır. Örneğin; 2009 yılında geliştirdiğim ancak otomotiv sektörünün ancak 2013 yılında algılayabildiği dünyanın neresinde olursanız olun akıllı telefonunuz ya da tabletiniz üzerinden aracınıza komut vereceğiniz teknolojiden sizinle konuşan arabaya kadar her bir tasarımımla yeni bir çığır açıyorum. Bu yüzden her bir tasarımım zamanın ötesinde olduğu için hepsi yapıldığı zamanda sıra dışı bir tasarımdır.
Size bazıları “Tasarımcı” diyor ama siz bu kelimeyi kabul etmiyorsunuz. Neden?
Aslında bana “Tasarımcı” dediğiniz an, yaptığım işi de belli bir kalıbın içine sıkıştırıyorsunuz. Oysa ben zamanın ötesinde, mekandan bağımsız tasarımlara imza atan, hep daha iyisini yapmaya çalışan bir mucidim. 90’lı yılların başında tamirhanede çalışırken sadece birkaç malzemeyle alarm yapmamdan yapay zeka, hologram, sanal gerçeklik üzerine ciddi çalışmalar aslında aynı düşüncenin ürünü. 90’lı yıllarda arabanın camı elle açılırdı. “Bunun bir sistemi olması lazım” diye düşünüp otomatik cam yapmak için kolları sıvardım. Silecek motoruyla otomatik cam yapmıştım. Cıvalı alarmlar yapardım. Kendi atölyemi açtıktan sonra farklı işler yapabildim. Her geçen gün müşterim arttı. Standart şekilde üretilen bir otomobil üzerinde yaptığım değişik üretimlerden sonra iki otomobilin arasında gündüzle gece kadar fark olur. Başladığım günden bu yana fabrikanın ürettiği hiçbir ürüne değer vermedim. Hep olanın üzerine koydum. Klasik bir iş insanı olsam, yerimi muhafaza edip ekonomide gözde olmaya başlayan sektörlere de yatırım yapıp yaşamımı bu şekilde devam ettirebilirdim. Ama bir şeyin daha iyisini yapma imkanım varsa, neden elimdekilerle yetineyim? Böyle düşündüğüm için Türkiye’de otomotiv sektörünü ortaya çıkaran kişi oldum. Böyle olduğum için DizaynVip bugün kilogram başına yaptığı minimum 250 dolarlık ihracatla, Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyor.
Aldığınız ödüller de işinizi ne kadar iyi yaptığınızı kanıtlıyor.
Ödül almak, hele ki bu ödülleri dünya otoritelerinden almak oldukça gurur verici. Kimileri bana “Tasarım Dehası”, kimileri “Çılgın Türk”, kimileri ise “Tasarım Sihirbazı” diyor. Aslında herkes bana şunu demek istiyor: “Yaptıklarınla sektörü o kadar yukarıya taşıyorsun ki peşinden gelmeye çalışırken yoruluyoruz.” Eğer bu ülkeyi, dünyanın en büyük 5 ekonomisine sahip ülke konumuna getireceksek, eğer bütün dünya ülkelerinin bizi konuşmasını istiyorsak, hepimiz çok çalışmak ve sürekli daha iyiye odaklanmak durumundayız.
Hayattaki en büyük mottonuz?
Bir tane değil, birkaç tane var. Bunları 3 tane ile sınırlamam gerekirse:
-
İki tavşanı kovalamam. İki tavşanı kovalayan, her ikisini de yakalayamaz. Her zaman tek bir hedefe odaklanın.
-
Hayallerimden vazgeçmem. Başkaları için gerçekleşmesi zor gibi hayaller olsa da siz, hayallerinizin peşinden gidin.
-
Daha iyiye odaklanırım. İyi diye bir şey yoktur. Çünkü mutlaka daha iyisi vardır. Kendinizi iyiyle sınırlamayın. Hep daha iyiyi yapmayı hedefleyin.
Erbakan Malkoç kendisini nasıl tanımlar?
Çalışkan, adil, güvenilir ve merhametli. Geçmişimi asla unutmadım. Bugün bir noktaya gelen insanların ve daha sonra kendilerini yalnız hissetmelerinin en büyük nedeni, nereden geldiklerini, hangi zorluklardan geçtiklerini unutup, birlikte yürüdüğü yol arkadaşlarını geride bırakmaları olduğunu düşünüyorum. Oysa başarı ve bireysel mutluluk, geçmişinden aldığın gücü geleceğe taşıyabilmektir. Güvenilirlik de beni tanımlayan kelimelerden bir tanesi. Bu yüzdendir ki kralların, dünyaca ünlü siyasilerin araçlarını yapıyorum. O kadar yoğun çalışıyorum ki bazen yemek yemeyi dahi unutuyor, sadece 2 saatlik uykularla haftayı tamamladığım zamanlar oluyor.