Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, kişiye özel tedavi kavramını “bütüncül sağlık takibi” projesiyle destekliyor. Hastalarından gelen yoğun talep üzerine bu özel takip anlayışı sistemi için 3 yıllık bir hazırlık süreci yürüttü. Çalışmalarının sonuna gelen Prof. Dr. Özlem Esen, Health Up Exclusive projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Günlük koşturmaca içerisinde değerini fark etmediğimiz konuların başında sağlığımız geliyor ve pandemi süreci aslında hayatımızın ilk önceliğinin “sağlık” olduğunu hatırlattı bize. Bizler ise doktora ancak hastalandığımız zaman gidiyoruz. Oysa düzenli olarak bir doktora gidip, kendimizle ilgili bir veri tabanının oluşturulması, gelecekte karşı karşıya kalabileceğimiz sağlık sorunlarına karşı da kendimizi güvence altına alabilmemizi sağlayabilir. Pandemide oluşan bilgi kirliliği karşısında her zaman verdiği doğru ve güvenilir bilgilerle bizlere ışık tutan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, kişiye özel tedavi’de bütüncül sağlık takibi devrini başlatma zamanının geldiğini belirterek Health Up Exclusive’i hayata geçiriyor. Başarılı eğitim hayatını, mesleğinde de devam ettiren ve bu tecrübesini Health Up Exclusive projesine taşıyan Prof. Dr. Özlem Esen ile bir araya geldik.
Bize kariyer yolculuğunuzu anlatabilir misiniz?
Doktor olmak aslında lise yıllarında aldığım bir karardı. Bu yönde merakım olduğu için Üsküdar Amerikan Lisesi’nde seçmeli biyoloji dersi almıştım ve ABD’den gelip Türkiye’de bilimsel araştırma yapan değerli bilim insanları ile tanışma fırsatım olduğunda kararlılığım daha da güçlendi. Sonrasında Cerrahpaşa İngilizce Tıp Fakültesi’nde okurken de bu “araştırmacı” bakış açısını koruyarak mezun oldum. Kardiyolojiyi seçmemin sebebi ise doğrudan yaşamın kendisiyle ilgiliydi. Kariyer yolculuğunda hayalim, insanların hayatlarında radikal anlamda olumlu yönde katkıda bulunmaktı. Yani hastalarımdan birine sigarayı bıraktırmak veya bir başkasını fazla kilolarından kurtulmak yönünde yüreklendirmek, onların hayatına dokunmak beni her zaman daha iyisi için motive ediyor.
Pandemi, sanırız ki sağlığın önemini bir kez daha hatırlattı bize.
Kesinlikle öyle oldu. Ne yazık ki toplum olarak sağlığımızı çoğu zaman göz ardı ediyoruz ve istatistiklere baktığımız zaman daha ileri yaşlarda gözlemlediğimiz hastalıklar, genç yaşlara inmiş durumda. Sağlıksız beslenme, stres, sigara kullanımı gibi birçok faktör sağlığımızda geri dönüşü olmayan hasarlara neden oluyor ve bu pandemi, aslında sağlıklı yaşamanın işte bu hasarlardan korunmamız için ne kadar önemli olduğunu hatırlattı bize. Yine bu dönemde, insanlar birçok bilgi kirliliği içerisinde hangi bilgileri hangi kişilerden almaları gerektiğinin de farkına vardılar. Pandemi, her anlamda bir arınma ve doğru bilgiye ulaşmanın önemini çok daha iyi fark ettiğimiz bir süreç oldu.
Sanırız, Health Up Exclusive projesi de kişiye özel tedavi konusuna bütüncül sağlık takibi ile yaklaşımınız, hastalarınızın memnuniyet sonucuyla ortaya çıktı.
Evet, projenin ana fikri bu oldu. Yıllarca sağlıklarını bize emanet eden takibimizde olan hastalarımızın memnuniyeti bizi motive ediyor. Onların bizi teşvik etmesiyle tecrübemizi ve birikimimizi “Health Up Exclusive”e taşımak istedik. Uzun zamandır bu proje üzerinde çalışıyorduk. Pandemiyle birlikte projeyi hayata geçirmek için sağlık takibine en ihtiyaç duyulan uygun zaman diliminde olduğumuzu düşündük. Health Up Exclusive’de, sağlık alanında hizmet veren birçok yerden farklı bir anlayışla size bahsetmiş olduğum “kişiye özel tedavide bütüncül sağlık takibi” dönemini başlatıyoruz. Sağlığınızın adım adım takipçisiyiz. Sanılanın aksine sağlığınız yerindeyken doktorunuza gitmelisiniz ki olası hastalıkların önüne geçebilelim. Hastalığa yakalanmadan sağlıklı olmanızı sağlıyoruz. İnanıyoruz ki düzenli doktor kontrolünün insan yaşamı için ne kadar önemli olduğu bilincini yükselteceğiz.
En çok hangi meslekler, kalp damar rahatsızlıkları açısından risk grubunda?
Dünya çapında bu konuya baktığımızda ülkeler için değişik bulgular ortaya çıkmıştır. Örneğin; Avustralya’da tarımla uğraşan kişilerin çok hareketli olması ve kolesterol değerlerinin daha düşük olması nedeniyle kalp krizi riskleri düşük çıkmıştır. Öte yandan masa başı veya ofis çalışanlarında kalp krizi riski daha yüksek bulunmuştur. Amerika’da ise özellikle sağlıklı yaşam bilinci yüksek finans sektörü çalışanlarının da kalp krizi riskinin düşük olduğu yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Ülkemizde böyle istatistiksel bir veri yok ancak büyük şehirlerde yaşayan ve hareketsiz ofis çalışanlarının risk altında olduğunu söylemek mümkün. Ülkemizin değişken ekonomik yapısı ve yoğunlaşan şehir hayatı da satış bölümü çalışanı, üst düzey yönetici ve finans sektörü çalışanının kalp damar hastalığı riskini artırmaktadır.
Yaşamımızdan çıkarmamız gereken sizce ilk 3 şey ne ve neden bunları hayatımızdan çıkaralım?
Yaşamdan ilk önce, amaca odaklanmayan stres ve kaygıyı çıkarmalıyız. Belli bir hedef doğrultusunda bir miktar stres yaşamak doğal olan bir süreç ancak bunun dışında yer alan özellikle olumsuz düşüncelere eşlik eden stresten uzak durmalıyız. Sigara ve tütün ürünleri hayatımızda yer almamalı. Çoğu zaman iyi düzeyde spor yapan ve sigara içen kişiler, sigaranın zararlı etkilerinden korunduklarını düşünüyor. Ancak bu hasarın ortaya çıkmasını birkaç yıl öteliyor. Maalesef yine sigara içenlerin yarısından fazlası sigaranın neden olduğu bir hastalıktan yaşamlarını yitirmektedir. Hareketsizlik de günümüzde sigara kadar tehlikelidir. Bu nedenle günlük hayatımızda düzenli sporun yanı sıra hareketli olamaya gayret etmeliyiz. Yani asansör yerine merdiven kullanmak, gideceğimiz yere toplu taşıma ile gidip yürüyüş yollarını tercih etmek gibi. Düzenli spor deyince tabii gözümüz korkmasın! Haftada en az 3 gün 5000 adım atmak yeterli.