Gebe kalan hatta gebelik planlayan her kadının aklındaki en büyük karmaşadır doğum şekli… Nasıl olacak, en iyisi hangisi, anlatıldığı kadar zor mu, zorsa nasıl dayanacağım, bebeğim için en iyi ve risksiz yol nedir gibi pek çok soru akıllardan geçer. Peki, ideal doğum diye bir şey var mı? Hangi doğum yöntemini seçmeliyim dediğimiz noktada tüm bu soruların cevaplarını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Duygu Mutlu cevapladı!
Biz planlar yaparız, bebek kendi seçimiyle gelir…
“Bazen hastalar çoktan planı programı yapar, senaryo en ince ayrıntısına kadar bellidir. Kesinlikle böyle bir doğum istiyorum der, planlar yaparız ama bebek kendi seçimiyle gelir. Burada annenin isteği tabii ki önemli ancak tıbbi gereklilikler ve yolda başımıza gelenler bizi şekillendirir nasıl bir rota çizeceğimizle ilgili.”
“Ben hiç anlamadan siz bebeği alın hocam”
“Hocam doğum yapayım ama hiç anlamayım, hiç acı çekmeyim hatta olanları da görmeyim siz beni uyutun ve uyanınca her şey bitmiş olsun diyen gebelerde aslında altta yatan doğum korkusu konuşulmalı. Yanlış öğrenilmiş bilgiler düzeltilmeli ve yine tıbbi bir gereklilik varsa veya hasta istemi bu yönde netse o zaman sezaryene gitmek gebe için daha ideal bir doğum olabilir.”
“Hiç bir müdahale istemiyorum tamamen doğal doğum yapacağım”
“Bir diğer grup ise tam tersi olarak hiçbir tıbbi müdahaleyi kabul etmez; doğumda kesi atılmasın, ağrı kesici kullanılmasın, suni sancı verilmesin, her şey kendi akışında gitsin ister. Aslında işler yolunda gidiyorsa olması gereken de tam olarak budur. Doğum zaten kendi içinde doğalında giden bir süreçtir. Sorun olmadığı müddetçe de müdahale edilmemelidir. Ama bazen işler yolunda gitmez ve bu tavırda ısrarcı olmak bebek ve anne için de tehlikeli bir hal almaya başlayabilir.”
Doğumu anne yapar, ebe ve doktor destekler…
“Aslında doğum anne ile bebeğin kavuşma anı ve biz doktor ve ebeler burada yalnızca anneyi desteklemekle görevli ekibin bir parçasıyız. Tabii ki, teknoloji ve tıbbın gelişimiyle bunu çeşitlendirmek ve olabildiğince kolaylaştırmak buradaki rollerimizden bir tanesi. Tıbbi bir gereklilik halinde elbet sezaryen, vakum ve çeşitli manevralar, ilaçlar uygulanacağı gibi anne konforunu arttırmak için bazı ağrı kesici uygulamalar, epidural anestezi veya suda doğum gibi yöntemler mevcut.”
Prenses doğumla prensesler gibi bir doğum mu yoksa suyun tüm faydalarından yararlanarak suda doğum mu?
“Aslında her ikisi de bir çeşit normal vajinal doğum ama doğum sürecini daha konforlu geçirmek için başvurulan en sık yöntemlerden iki tanesi. Prenses doğumda belden uygulanan bir iğne ile epidural anestezi yapılarak doğum ağrıları minimuma indirilirken suda doğumda suyun sakinleştirici ve kas gevşetici özelliğinden faydalanılır. Sancı süreci sıcak su dolu bir küvette geçirileceği gibi her şey yolunda giderse doğum anı da bu su dolu küvette gerçekleştirilerek bebeğin dış dünyaya daha yumuşak ve huzurlu bir geçiş yapması sağlanır.”
Peki ya sezaryen sanıldığı kadar korku dolu veya tam tersi sancıdan koşarak kaçtığımız sakin bir liman mı?
“Sezaryen aslında bir kurtarma operasyonu ve karın kesilerek bebeği aldığımız hayat kurtaran çok önemli bir çeşit ameliyat. Her ameliyat gibi kendi içinde riskleri olan ancak bazı durumlarda mecbur kaldığımız bir yöntem. Ne abartıldığı gibi günlerce yatıran bir operasyon ne de gözü kapalı koşmamız gereken bir doğum yöntemi. “
Spinal sezaryen mi genel anestezili sezaryen mi?
“Spinal anestezi almakta sıkıntılı bir sağlık sorunu yok ise elbette spiral anestezi bebeğe daha az anestezi madde gideceği için çok daha sağlıklı olan bir yöntem. Aynı zamanda annenin uyanık olup bu ana şahitlik etmesi, bebeğini doğar doğmaz görebilmesi ve ilk teması yapabilmesi adına çok kıymetli.”