Konut sektöründe son 24 yılda büyük bir değişim yaşandığını söyleyen CEESS Global Yönetim Kurulu Başkanı Semih Sarıalioğlu, konut ve emlak sektörünü 2023 yılında neler beklediğini VipTurkey okuyucularına açıkladı.
“Sektörde teknolojik yenilikleri ve sosyal değişimleri takip ederek başarıyı yakaladık.” diyen emlak sektörünün genç temsilcisi, CEESS Global’in gelecek kuşakların bile içtenlikle sahiplenebileceği projelerde yer almak istediğini belirtti.
Türkiye’de işini iyi yapan, kaliteye, yeniliğe önem veren yatırımcıların kazançlı çıkacağının altını çizen Sarıalioğlu, Türkiye’nin yatırımcılar için güvenli bir sığınak görevini üstlendiğini gerçekleştirdiğimiz özel röportajımızda açıkladı…
Semih Bey, sizce konut ve emlak sektörü 2023 yılını nasıl karşılayacak?
Türkiye tüm dünya ile birlikte büyük bir değişim ve dönüşüm süreci yaşıyor. CEESS Global olarak biz, geleceğe iz bırakacak yatırımlara hazırlanıyoruz. Konut sektöründe farkındalık yaratan projeler büyük ilgi görüyor. Teknolojiyi, yatırımcıların beklentilerini iyi analiz eden yöneticiler sektöre öncülük ediyor. Biz de 24 yıllık birikimimizle hep öncü olduk. Cumhurbaşkanımızın verdiği emlak konut müjdesi ve çevre ülkelerde kaynaklanan sıkıntılardan dolayı ülkemiz 2023 yılında da cazibesini koruyacaktır. Türkiye genelinde satışların 2023’de daha da canlanmasını bekliyoruz. Yeni yıl sektöre canlılık getirecek.
Yabancıların ülkemize olan ilgisi devam edecek midir?
Türkiye’ye yabancı yatırımcıların ilgisi 2023 yılında da devam edecek. Bu uzun vadeli bir süreç… Önümüzdeki yıl yabancıların HES’lere, sağlık merkezleri ile turizm bölgelerinde konut ve ticari lokasyonlara yatırım yapması bekleniyor. Karadeniz Bölgesinde, yabancı yatırımcıların konut alımında başı çektiğini görüyoruz.
Önümüzdeki yıl Karadeniz’e ilgi daha da artabilir. İstanbul 2023’de cazibesini daha da artıracak gibi duruyor. Bodrum, Antalya, Bursa, Yalova,Trabzon, Bursa ise yabancı yatırımcıların ilgilendiği iller arasında yer alıyor.
Konut satışlarındaki düşüşü nasıl öngörüyorsunuz, düşme devam eder mi?
Türkiye’nin lokomotifi inşaat sektörüdür. İnşaat sektörünü sadece konut inşaatlarıyla düşünmemeliyiz. Bir site projesi başlayınca, yapı elemanlarından, pencere kapı birimlerine, kablolarından aydınlatma sistemlerine, ısı yalıtımından ısı ve havalandırma birimlerine kadar onlarca ayrı sektörde, milyonlarca insanımıza iş kapısı açan devasa bir ağı düşünmeliyiz.
Konut satışları asla düşmez. Türkiye’nin her yerinde kentsel dönüşüm projeleri var. TÜİK’in açıkladığı Eylül ayı rakamları bir geçiş dönemini ifade ediyor. Özellikle toplu konut projeleri için talep toplanmaya başladığı bir süreçte bu tür oranlar her zaman görülebilir.
Semih Bey, peki hangi dış etkenler satışları olumsuz etkiledi?
Öncelikle bölgesel sorunlar satışları olumsuz etkiledi. Özellikle Rusya – Ukrayna savaşı, İran’daki iç karışıklıklar yabancılara Türkiye’de ki konut satışını olumlu etkilerken, Avrupa’da ki enflasyonun yüksek olması konut satışını olumsuz etkiliyor.
Avrupa’da şirketler demir çelik sıkıntısı çekiyor. 2 yıl sonraya gün veren inşaat şirketleri var. Basit onarımlar için bile aylar sonrasına proje ve denetim günleri verildiği haberini alıyoruz. Ülkemiz her şeye rağmen yatırımcılar için adeta güvenli bir sığınak. Bu güven ortamı devam ettiği sürece Türkiye’de işini iyi yapan, kaliteye, yeniliğe önem veren yatırımcılar kazançlı çıkar.