Kadınlar cam tavanları kırdıkça ülke ekonomimizin ileriye taşınacağı aşikâr. Başarılı kadınlarımızı iş hayatının tüm kademelerinde görmek istiyoruz ve başarılı kadınlarımızın sesi olmak bizleri de mutlu ediyor. Bankacılık sektörünün ünlü simalarından PASHA Bank Genel Müdür Vekili Hale Yıldırım ile kadınların bankacılık sektöründeki yeri hakkında konuştuk.
Türkiye Bankalar Birliği’nin paylaştığı verilere göre Türkiye’de bankacılık sektöründe kadın istihdam oranı 1963 yılında yüzde 27’yken, 2024 Mart sonu itibarıyla yüzde 50’yi aşmış durumda. Ancak kadınların cam tavanları kırma noktasında gidecek daha çok yolları var. Çünkü yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyesi, genel müdür veya genel müdür yardımcısı gibi görevlerde yer alan kadınların oranı 2013 yılında yüzde 12’yken, bu oran da yıllar içerisinde sadece 7 puan artarak yüzde 20 düzeyine gelebildi. Tam da bu noktadan baktığımız zaman Türkiye’de 9 yıldır faaliyet gösteren PASHA Bank’ta çalışanların yüzde 50’si, yönetim kadrosunun ise yüzde 60’ı da kadınlardan oluşuyor ki bankanın genel müdür yardımcılığı görevini 8 yıldır Hale Yıldırım üstleniyor. 2013 yılında bankada pazarlama müdürü olarak görev almaya başlayan Hale Yıldırım, 5 yıl gibi kısa bir sürede başarılarından dolayı bankanın genel müdür vekilliği görevine getirildi. Bankadaki tüm yoğun temposuna rağmen aynı zamanda Türkiye’nin ilk ve tek Dijital Sanat Derneği’nin de Kurucu Üyesi ve Başkan Yardımcısı olan Hale Yıldırım ile bir araya gelerek başarılı kariyeri üzerine konuştuk.
Bankacılık sektörüne nasıl giriş yaptınız?
Aslında ben ne olacağıma çocuk yaşlardan karar vermiştim. Önümde babam gibi gurur duyacağım bir rol model vardı. Ben de onun okuduğu üniversiteden mezun olup bankacılık sektöründe yer almayı o yaşlardan aklıma koymuştum ve bütün planlarımı bir bir gerçekleştirdim. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun oldum ve akabinde de 1998 yılında TEB’de MT olarak iş hayatına atıldım. İlk 1 yıl ağırlıklı şube operasyon birimleri olmak üzere genel müdürlükte rotasyon yaptım ve ardından pazarlama serüvenim başladı. Finans sektöründe farklı banka ve faktöring şirketlerinde geçen 15 yıllık tecrübemin ardından 2013 yılında TAIB Yatırım Bankası’nda pazarlama birimini kurmak üzere yola çıktım. O zaman banka Aksoy Ailesi tarafından satın alınmıştı ve yeni kuruluyordu. 2015 yılında PASHA Bank’ın banka hisselerini satın almasıyla bankanın unvanı da PASHA Bank oldu. 2016 yılında Genel Müdür Yardımcısı olmamla birlikte farklı birimlerde de sorumluluklar üstlendim. 2018 yılından beri de bankanın genel müdür vekili olarak görevimi sürdürüyorum.
Hale Hanım, zorlu bir sektördesiniz. Daha çok erkeklerin hâkim olduğu bu sektörde kariyerinize nasıl yön verdiniz?
31 yıllık iş hayatımda hep çok çalıştım. Başarının temelinde hedef belirlemek, bu hedef doğrultusunda çok çalışmak, pes etmemek, dik durmak ve sürekli kendini geliştirmek olduğuna inanıyorum. Çok çalışmanın yanında çalıştığınız kurum, kurumun fırsat eşitliğine verdiği önem, yöneticiniz ve onun vizyonu da sizin kariyerinizi belirlemede etken. Ben 11 yıldır PASHA Bank’da çalışıyorum, bankanın kurucu ekibindenim. Kurulduğumuz yıldan bugüne dek PASHA Bank’ta cinsiyet eşitliğini gözeterek kadın istihdamını destekliyoruz. Ayrıca farkında olunmayan önyargıları ve cinsiyet kalıplarını kırmak ve kadınların güçlenmesi için çalışıyoruz. Pazarlama müdürü olarak başladığım bu bankada genel müdür yardımcılığı ve sonrasında genel müdür vekilliği pozisyonuna terfi ettim. Bu da gerek kurumun gerek genel müdürümüzün vizyonu ve tabii benim işimde başarılı olmam sayesinde gerçekleşti. Hatta PASHA Bank’ın Pazarlama SStratejisi Prof. Selcen Öztürkcan Dinç tarafından case study olmuş ve çalışma uluslararası The Case Centre’da ve SAGE Business Cases’da yayınlanmıştır. Bu vaka çalışmasının kahramanı olarak ismimle case study’de yer almak benim için gurur verici bir gelişme oldu. Başta da belirttiğim gibi çalışmak, işini sevmek, kendini geliştirmek hep önceliğim oldu. Son 4 yılda 2 yüksek lisans programı tamamladım. Önümüzdeki dönemde üniversitede ders vermeyi hedefliyorum. Kariyerinizde belli bir konuma gelmenin yanı sıra konumunuzu korumanın da bir o kadar zor olduğunu söylemeliyim. Bu nedenle sürekli eğitim ve gelişim içinde olmak gerekiyor.
PASHA Bank, öncü yatırım bankalarından biri. Nasıl bir strateji üzerinde ilerliyorsunuz?
Azerbaycan sermayeli olan bankamız, kurulduğu günden bu yana Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan üçgenindeki ticaretin ve yatırımların gelişmesinde finansal köprü olma misyonuyla faaliyetlerine devam ediyor. Biz bankayı kurarken tüm paydaşlarımıza değer katmayı kendimize hedef edindik. Bu nedenle de temel ilkemiz tüm ilişkilerimizi güven üzerine inşa etmek ve kazan-kazan ilkesiyle iş yapmak oldu. Reel sektörün ve müşterilerin ihtiyaçlarını anlamak ve onlara özel ürün/hizmet sunmak, yaptığımız her işi geliştirip fark yaratmak, şeffaf olmak, hızlı aksiyon almak bizi müşterilerimizin gözünde ayrıştırıyor. Biz ticari ve premium bankacılık, yatırım bankacılığı alanlarında faaliyet gösteriyoruz. Türkiye-Azerbaycan ve Gürcistan arasındaki ticaretin ve yatırımların finansmanı ve Azerbaycan vatandaşlarına yönelik sunduğumuz mortgage kredileri bizi bölgesel olarak farklı kılan ürünlerimiz. Yatırım bankacılığı tarafında bizi ayrıştıran ürünümüz ise Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) ihraçlarımız. 2020 yılından bugüne 3.458 milyon TL VDMK ihracı gerçekleştirerek reel sektöre finansman sağladık. Yatırımcı sayımızı artırmak ve bono/VDMK ihraçlarına bankamız müşterisi olmayan nitelikli yatırımcıların da katılabilmesi için Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek web sitemiz üzerinden taleplerin alınacağı bir platform oluşturduk. 3’er yıllık stratejik hedeflerimizi belirleyerek odaklı bankacılık yapıyoruz. 2024-2026 yılları stratejimizde eskiden olduğu gibi Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan üçgenindeki ticaretten aldığımız payı artırmak, leasing ve proje finansmanı kredilerine yoğunlaşarak reel sektöre uzun vadeli kaynak sağlamak, yatırım bankacılığı ürünlerimizi çeşitlendirmek ve sürdürülebilirlik konusunda çalışmalarımızı artırmak yer alıyor. Bugün bankamızın bilançosu 10 milyar, kredi portföyümüz de 7 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Bugüne kadar hep sürdürülebilir büyümeyi hedefledik ve her yıl da bunu gerçekleştirdik. Bankamızın stratejik hedefleri doğrultusunda başarıyla ilerlemesi beni ve ekibimi oldukça mutlu ediyor.
Sanata verdiğiniz önemi biliyoruz. Kültür-sanat faaliyetlerinizden biraz bahseder misiniz?
Biz Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz ilk günden itibaren sanatı ve sanatçıları desteklemeye özen gösterdik ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini kültürel faaliyetlerde ön planda tuttuk. Bu süreçte 2016 yılında Mustafa Seven ile Bakü, Tiflis ve İstanbul’da çekimlerini gerçekleştirdiği Şehir Hikayeleri Fotoğraf Sergisi’ni açtık. Atlas Dergisi ile Bir Yol Üç Komşu projesini gerçekleştirdik. Fotoğraf sanatçısı Şahan Nuhoğlu Demir İpek Yolu rotasını gezerek ticaretin yolu üzerindeki hayatı fotoğrafladı. Ünlü heykel sanatçısı Mert Ege Köse, Bankamızın 5. yılına özel, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan olmak üzere 3 ülkenin birlikteliği ve gücünü temsil eden “Birlik” isimli esere imza attı. Dünyadaki dijital sanat çalışmalarında Türk sanatçıların başarıları karşısında bizler de dijital sanata yoğunlaşmak istedik. Son 4 yıldır Türkiye’nin ilk dijital sanat festivalinin ana sponsorluğunu üstleniyoruz. Küratörlüğünü Türkiye’nin ilk yapay zekâ küratörü olan Avind’in üstlendiği bu festivalde Azerbaycan’ın ilk yapay zekâ sanatçısı Shusha Hanım’ın da eserleri yer alıyor. 2023 yılında hem Shusha Hanım’ın ürettiği kelagayi eşarpların sergisi “Sembollerin Dansı” hem de İstanbul Dijital Sanat Festivali’nin ön gösterimi Brüksel, Milano ve Paris’de UNESCO’da gerçekleşti. Aynı zamanda Sembollerin Dansı sergisi 2 ay boyunca PASHA Bank’ın binasında sergilenerek ziyaretçilerden de büyük beğeni topladı.
Zamanın ruhuna ayak uydurarak banka olarak dijital sanat konusuna eğilirken siz de dijital sanatı temsil etmek ve desteklemek için bir dernek kurdunuz. Dernekteki faaliyetleriniz neler?
Zamanın ruhu, önemli bir tanımlama. Çünkü her şey değişiyor, gelişiyor ve bizlerin de bu değişime ayak uydurarak kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Zamana karşı durmak imkânsız. Eğer onun ritmine girmezseniz unutulur gidersiniz. Sanat da zamanla birlikte değişiyor ve dijitale evriliyor. Türkiye olarak dijital sanat alanında öncü rol oynuyoruz. Sanatçılarımızın birbirinden değerli dijital sanat eserleri dünyada ses getiriyor. Biz de dijital sanatın, sanat platformları arasındaki yerini sağlamlaştırmak, dijitalleşmenin yaşamın her alanına yayıldığı süreçte sanata ve bu dönüşümün dijital sanat üzerindeki etkilerini sunmaya odaklanmak ve teknoloji ile üretilen sanat eserlerine yer açmak, bu eserlerin görünürlüğünü artırmak ve sanatın geçirdiği dönüşümün gereklerine uygun etkinlikler düzenlemek amacıyla Dijital Sanat Derneği’ni kurduk. Ben de derneğin başkan yardımcılığı görevini üstleniyorum.
Yoğun temponuz arasında neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Özellikle pandemiden sonra herkesin hayata bakışı, beklentileri değişti. Hepimiz hayatın önemini kavradık ve iş ile özel yaşam dengesine daha önem verir olduk. Ben de bu yoğun iş hayatının dışında öncelikle evimde ve ailemle daha çok vakit geçirmeye başladım. Keyif aldığım alanlara yöneldim, dijital sanat derneğinde görev almak, sanatla iç içe olmak bana iyi geliyor. Yürüyüş ve meditasyon yapıyorum, ruhuma iyi geliyor. Ayrıca yurt içi ve yurt dışı seyahat etmeyi çok seviyorum.