Ailenin temelini oluşturan, geleceğin mimarlarını sevgiyle büyüten anneler…
VIP Turkey Dergisi, Anneler Günü’ne özel sayısında Akademisyen Müge Yazgan ile samimi bir sohbet gerçekleştirdi. Annelik serüveninden kızına duyduğu gurura, kendi annesinden aldığı ilhamdan aile bağlarını güçlendirme yöntemlerine kadar birçok konuyu içtenlikle anlatan Yazgan, “Üretken bir dünya için üretken anneler şart.” mesajıyla tüm annelere ilham oldu.
Müge Hanım, Anneler Günü sizin için ne ifade ediyor? Bu özel günü genellikle nasıl geçirirsiniz?
Benim için anne olmak çok kıymetli ve çok değerli bir erdem. Ailenin önemine inanan ve bu alanda akademik çalışmalar yapan biri olarak, ailede annenin rolünü bugünün toplum yapısı içinde yön verici bir pozisyonda görüyorum. Annelik, adeta bir meslek gibi… Üzerinde düşünülmesi ve geliştirilmesi gereken özel bir alan.
Anneler; evdeki koordinasyonun baş kahramanlarıdır. Teknolojinin ve inovasyonun bu kadar geliştiği çağımızda, anneler de kendilerini sürekli yenilemek zorundadır. Kendi kişisel gelişimini ihmal etmeyen, vizyon sahibi ve ufuk açıcı bir birey olarak çocuklarına örnek olmalıdırlar.
Ben de bir anne olarak bu rolümü büyük bir sorumlulukla taşırken, aynı zamanda kendi annemin çocuğuyum. Annemin vizyonerliği ve bize kattığı değerler hâlâ hayatımızın merkezinde.
Anneler Günü bizim için özenle planlanmış bir gün olur. Büyük aile olarak mutlaka öğlen ya da akşam yemeğinde bir araya geliriz. Manevi değeri olan hediyelerle birbirimizi mutlu ederiz. Bu, yıllardır süregelen çok özel bir geleneğimizdir.
Kızınız Manolya ile ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Manolya bugün kendi ayakları üzerinde duran, özgüvenli ve başarılı bir iş kadını. Akademik başarılarını iş hayatına da taşımış durumda. Sosyal yönü de çok güçlü; uzun yıllardır süregelen, kardeşten öte dostlukları var.
Elbette bugünkü konumuna gelmesinde ebeveyn olarak bizim de payımız var. Ancak Manolya, kendi yolunu doğru çizebilen, arkadaş seçimlerinde özenli ve hayattan ders çıkarabilen bir birey. Bu özelliğiyle her zaman gurur duyuyorum.
Aile bağlarını güçlendirmek ve kızınıza vakit ayırmak için neler yaparsınız?
Çekirdek ailemiz için en önemli ilke: birbirimize zaman ayırmak. Bu bizim “altın kuralımız.”
Akşam yemeklerinde sofrada buluşmak bizim için çok kıymetlidir. Televizyon izlemeden, telefonla ilgilenmeden sadece sohbet ederek, dinlendirici müzik eşliğinde keyifli akşamlar geçiririz.
Hafta sonları ise bu zaman daha da uzar. Sohbetlerimiz sabah ve akşam yemeklerinden sonra uzun uzun devam eder. Manolya, yoğun iş temposuna rağmen bu alışkanlığımıza saygı gösterir ve haftada birkaç öğün bizimle birlikte olmaya çalışır. Bu bağ bizim en büyük gücümüz.
Anneliğinizle ilgili en özel anınız ned
Annelik yolculuğumda bana en çok ışık tutan kişi kendi annem oldu. En özel anılarımdan biri, Manolya’nın bebekliğinde yaşandı. Son ayımı yatarak geçirmek zorunda kaldığım bir hamilelikti. Evde yardımcı personel olsa da annelik, üzerine titrediğiniz bir varlıkla baş başa kalmaktır.
Annem bir gün arayıp İstanbul’a yakın bir yerde hafta sonu kısa bir tatil yapmamızı önerdi. Evde Manolya’ya kendisi göz kulak olacaktı. O hafta sonu bize adeta ikinci bir balayı gibi geldi. Eve dönüşümüz ise enerji doluydu.
İşte o zaman anladım ki annelik sadece çocuğa değil, bir anneye de şefkat gösterebilmeyi içeriyor. Yorulduğum anlarda hep annemin o sessiz desteğini hatırlarım. Annelik; hem güçlü hem de yumuşak kalmayı öğrenmek demek.
Manolya’nın eğitim ve kariyer yolculuğunda nasıl rehberlik ettiniz?
Bir anne olarak önceliğim, Manolya’nın kendi potansiyelini keşfetmesine yardımcı olmaktı. Onun hayallerini, güçlü yönlerini dikkatle dinledim. Kendi doğrularımı ona dayatmak yerine, seçenekler sunarak birlikte değerlendirdik.
Çünkü inanıyorum ki; kalpten seçilen bir yol, en sağlam adımdır.
Annelik bana sabretmeyi, yargılamadan dinlemeyi ve gerektiğinde geri planda kalmayı öğretti. Her çocuğun biricik olduğunu bilmek, onu kendi doğrularıyla büyütmenin en değerli yolculuk olduğunu öğretti bana.
Bugün hâlâ Manolya’nın mutluluğu ve başarıları için sevgiyle destek vermeye devam ediyorum.
Annenizden aldığınız en önemli nasihat nedir?
Annem, üç başarılı evlat yetiştirmiş çok özel bir kadındır. Bizlerin kariyer ve özel yaşamlarındaki dengede onun büyük emeği vardır.
Annemden aldığım en değerli öğüt: “İnsan idare etmeyi bilmek.”
Her ortama uyum sağlayabilen, dengeli bir kişiliğe sahip olan annemden, çocukken bile şunu öğrendim: Her doğru, her yerde doğru değildir.
Bugün bir iletişim bilimci olarak bu öğretilerle yazdığım kitaplar, yaptığım akademik çalışmalar sayesinde annemin bana kondurduğu o sihirli değneğin izinden gidiyorum.
Sizce Manolya’ya göre nasıl bir annesiniz?
Bu sorunun en doğru cevabını Manolya verebilir. Ama onun gözünden kendimi düşündüğümde; anlayışlı, destekleyici ve sevgi dolu bir anne olduğumu hissediyorum.
Ne hissettiğini anlamaya çalışan, yargılamadan dinleyen ve hep yanında olan bir anne olmaya gayret ettim. Zaman zaman fazla korumacı olduğum da olmuştur. Ama en çok istediğim şey; onun mutlu, özgüvenli ve kendine inanan bir birey olmasıydı.
Umarım hayatında güvenle yaslanabileceği bir liman olabilmişimdir.
Son olarak, Anneler Günü’nde tüm annelere bir mesajınız var mı?
Üretken bir dünya için üretken anneler yetiştirmeliyiz.
Gelişime açık, vizyon sahibi, çağa ayak uyduran annelerin yetiştirdiği evlatlar; sevgi dolu, empati yeteneği gelişmiş, şefkatli, vicdanlı ve başarılı bireyler olacaklardır.
Tüm annelerin Anneler Günü’nü yürekten kutluyorum.