Dr. Esin Ülper, gülümseyen yüzlerin arkasındaki samimi dokunuşlarla tanınıyor. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra estetik diş hekimliği alanında uzmanlaşan Ülper, her bir hastasına sıcak ve içten bir yaklaşımla hizmet veriyor. Marmara Üniversitesi’nde aldığı doktora eğitimiyle donanımlı bir profesyonel olan Ülper, Bağdat Caddesi’ndeki muayenehanesinde estetik ve genel diş hekimliği üzerine özveriyle çalışıyor. Hastalarını rahatlatarak güvenlerini kazanan Ülper, tedavilerinde hassasiyetle ilerleyerek her zaman hastalarının memnuniyetini ön planda tutuyor. Porselen lamina, gülüş tasarımı, çene botoksu gibi uygulamalarda uzmanlığını konuşturan Dr. Esin Ülper, her bir hastasının kendilerini özel hissetmelerini sağlayarak, gülümseyen yüzler yaratıyor.
Esin Hanım, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
2013 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. Bir süre Kocaeli’ de özel diş kliniklerinde çalıştım. Hayalim, estetik diş hekimliğinde uzmanlaşmak olduğundan çeşitli sınavlardan geçerek İstanbul’a geldim ve Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde Restoratif Diş Tedavisi bölümünde doktora eğitimine başladım ve tamamladım. Şimdilerde Bağdat Caddesi’ndeki muayenehanemde estetik ve genel diş hekimliği üzerine hizmet vermeye devam ediyorum.
Çok samimi ve içtensiniz. Eminiz bu yönünüz hastalarınıza geçiyordur…
Teşekkürler! Evet, hastalarım bu durumdan memnun. Zaten diş hekimi koltuğundan korktukları için samimiyetimin onları rahatlattığını ve güven verdiğini söylüyorlar. Ben de mutlu oluyorum. Hasta – hekim ilişkisi tedavinin başarısı açısından çok önemli.
Diş hekimi korkusu hakkında neler söylemek istersiniz? Çözümü var mı?
Genellikle gözlemlediğim, tedaviden çekinen hastalarımın çocukken yaşadıkları diş hekimi tecrübeleri ve korkuları. Bir yerde bunun üzerine gitmek zorundayız. Diş hekiminden kaçış yok… Güvendikleri ve rahat ettikleri hekimin koltuğuna oturmaktan çekinmesinler. Sonrasında devamı gelecektir zaten. Çok anksiyetik hastalarda, sistemik durumları uygunsa sedasyon ve genel anestezi de düşünülebilir.
Hastalarınız size daha çok ne şikayetle geliyorlar?
Bölümümden dolayı daha çok estetik şikayetlerle geliyorlar. Ancak kanal tedavisi ve çene botoksu da bir o kadar sık yapıyorum. Gülüş tasarımı, porselen lamina, zirkonya, tam seramik kaplamalar, kompozit lamina (medyatik ismi bonding), beyazlatma, estetik dolgu, kanal tedavisi, çene botoksu (masseter botoksu) muayenehanemde en çok yaptığım uygulamalar.
Estetik diş hekimliği günümüzün yükselen trendleri arasında. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Estetik diş hekimliği ve ‘estetik’ artık çok revaçta. Eskiden estetik uygulamaları sadece kamera önündekiler yaptırıyordu. Artık herkes yaptırıyor. İnsanlar kendileriyle ilgilenmeyi ve değişimi seviyor.
Çene botoksundan bahseder misiniz? Hangi durumlarda yaptırmak gerekiyor?
Sebebi başta stres olmak üzere diş sıkma ve gıcırdatma toplumumuzda çok sık görülen bir parafonksiyon oldu. Ve maalesef bunun sonucunda geçmeyen çene eklem ağrıları, baş ağrıları, dişlerde aşınmalar, restorasyonlarda kırılmalar oluyor.
Bunun önüne geçmek çene botoksu ve gece plağı ile mümkün. Gece plağı ilk başta denenebilir, ancak genelde hastalarımda gördüğüm rahatsız etmesi ve kullanmada zorlanmaları. Bunu yaşayan hastalarımızda çene botoksu daha avantajlı görünüyor. Masseter kasına yapılan botoks ile hastalarımız kısa zamanda rahatlıyor. Ağrılardan kurtuluyor. Masseter botoksunun alt yüzde incelme etkisi olduğunu da söylemek isterim.
Gülüş tasarımı nedir? Her yaşta ve çenede yapılabilir mi?
Gülüş tasarımı, dişeti ve dişlerin dijital ortamlarda tasarlandıktan sonra bunun ağza aktarılması ve gülüşün değişmesi, güzelleşmesidir. Gülüş tasarımı daha çok yetişkin hastalarda yaptığımız bir uygulama. Çocuk hastalarda ortodonti- pedodonti iş birliği ile iyi bir diş ve çene gelişimini hedefliyoruz. Yetişkin hastalarda da kapanış bozuklukları mutlaka ilk muayenede analiz edilmeli ve hastamız gerekirse ortodontik tedaviden geçmelidir.
Gülüş tasarımı uygulamaları nelerdir?
Gülüş tasarımı, dişeti düzenlemesi ile başlayıp, zirkonya, porselen lamina, tam seramik kaplamalar, bonding, estetik dolgu, beyazlatma ile bitirdiğimiz ve gerek varsa ortodontik tedavi ile koordine çalıştığımız uygulamadır.
Porselen laminanın gülüş tasarımındaki rolü nedir? Hangi durumlarda porselen lamina yapılıyor? Zirkonya kaplamalardan farkı nedir?
Porselen lamina dişlerin minimal kesimi ile yapılır. Yaprak ya da takma tırnak gibi dişin üzerine yapıştırılır. Zirkonya ve diğer kaplamalardan farklı olarak dişler çepeçevre kesilmez. Dişin arka yüzlerine hiç dokunmadığımız için hastalar kendi dişleri gibi hissederler ve bunun psikolojik rahatlığını yaşarlar. Dişe en az zararla yapılan estetik porselen restorasyon diyebiliriz.
Dişlerdeki basit düzensizliklerin giderilmesi, basit çapraşıklıkların düzeltilmesi, boyut farklılığının dengeli bir şekilde eşitlenmesi, diş boylarının uzatılması, sarı ya da koyu renkli dişlere beyazlatmanın fayda etmediği durumlarda, kalıcı beyaz dişlerle dikkat çekici bir gülüş için porselen laminadan faydalanmak mümkün.
Kişiler estetik dişlere kavuştuktan sonra nelere dikkat etmeli ve kontroller ne sıklıkla yapılmalı?
Tam seramik olarak bilinen materyallere üreticinin verdiği garanti 10 yıldır. Ama diş sıkma gibi travmatik sebepler yoksa ya da kendi dişimize bile zarar verebilecek, ön dişlerle kırma, koparma gibi zorlayıcı hareketler yapılmadığı sürece materyal 10 yıl, belki daha bile fazla ağızda duracaktır. Porselen laminayı kendi dişimiz gibi özenli fırçalamak ve diş ipi kullanmak son derece önemli. Ve her yıl diş hekimi kontrolü yapıldığı sürece hastalarımız kendi dişi gibi kullanacaklardır.