Aydan Güzel, Aklım Gözlerinde, Kader de Gülecekmiş Parçalarından Sonra Kasım Ayında “Kafam Almıyor Vedanı” Parçasıyla Çıkış Yaptı.
Başarılı iş insanı Fatih Tekin’in müzik sektöründe de olan başarısı gözlerden kaçmıyor.
Mustafa Ceceli ve müzik sektörünün duayenleri ile çalışan Fatih Tekin “ Müzikte başarı yetenektir, vizyonsuz müzik sınırlandırılmaya mahkum kalır. Sesime güveniyorum, sesime emek vermek müziğime değer verdiğimin göstergesidir. Bu nedenle başarılı isimlerle çalışmaya önem veriyorum.” dedi.
Merhaba Fatih Bey… Sosyal mecralarda ciddi bir hayran kitleniz var. Bir de siz kendinizden bahsedin. Fatih Tekin kimdir ?
1976 Amasya doğumluyum. Dört çocuk babasıyım. İTÜ İnşaat Mühendisliğinden mezun İnşaat Yüksek Mühendisiyim. Kamuda ve özel sektörde bir çok üst düzey inşaat projesinde yer aldım. İş insanı kariyerimin yanı sıra müzik sektöründe de söz yazarı, bestekar ve ses sanatçısı olarak çalışmalar yapıyorum.
İş insanlığı sürecinden sanat dünyasına geçişiniz nasıl oldu?
Kültür ve sanata olan ilgim çok öncelerine dayanır. Okul yıllarımdan itibaren şiir yazıyorum. İş hayatımdan zaman ayırabildikçe gerek edebiyata gerekse sanata dair çalışmalar yapıyordum. Pandemi sürecinde müzik çalışmalarıma daha fazla zaman ayırabilme şansı yakaladım. Bu sayede uzun süredir planladığım müzik çalışmalarımı hayata geçirmekteyim.
İnşaat mühendisi olup müteahhitlik yaptınız, beste yapıp şarkı söylediniz, prodüksiyon şirketi kurup bu işin temeline indiniz. Her ne istediyseniz o olup sonuna kadar gitmiş biri olarak başarının sırrını bize anlatır mısınız?
İlkokuldan itibaren hep yatılı okullarda eğitim aldım. Bu eğitim süreci bana her zaman disiplinli ve sorumluluk sahibi olmayı kazandırdı. Çünkü hayallerimi gerçekleştirmek ve hedeflerime varabilmek için başarmaktan başka şansım yoktu. Belli bir dönemden sonra bu durum, karakterim haline gelip beni mutlu etmeye başladı. Şükürler olsun ki tüm hayallerimde ve hedeflerimde istediğim noktaya ulaştım.
Başarıya ve hedefe ulaşmak için; gayret, disiplin ve çok çalışmanın yanı sıra, her ne yaparsak yapalım ortaya koyduğumuz ürünün insan için olduğunu unutmamak lazım.
Şarkılarınızın söz ve müzikleri size ait. Bu yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?
Okul yıllarımdan itibaren öğretmenlerim ve çevrem edebi metinlere kompozisyona, şiire, şarkı sözlerine vs. yatkın olduğumu söylüyorlardı. Bunları duymanın yanı sıra bende yazarken mutlu oluyordum. Zaten şarkı söylemek benim yıllarca ilgimi çekmişti. İkisi birleşince de ortaya çok daha güzel bir sanat çıktı diyebilirim. Müzik sektöründe de usta isimlerle çalışıp onlardan çok şey öğrendim. Aranje ve müzikal düzenlemelerde Mustafa Ceceli, Ersan Er, Eli Türkoğlu, Özgür Yurtoğlu, Selim Öztürk, Yusuf Şahin, Murat Yaprak… Vokal ve şan çalışmalarımda ise Can Tosun, Fatih Ertür, Nilüfer Çelik, Fatma Karaca Can gibi…
Müzikal anlamda hedeflerinizi anlatır mısınız? Müzikte gelmek istediğiniz nokta nedir?
Duygularımı, hayallerimi, öğrendiklerimi özetle hayata dair yaşanmışlıkları perdesizce ve en yalın hali ile insanlara ulaştırmaya çalışıyorum. Bu yolda müzik ile bir iletişim kurmayı hedefliyorum. Her şeyde olduğu gibi müzikte de üretmekten ziyade anlık ve günlük tüketimlerin hakim olduğu günümüz koşullarında, yıllarca dillerden gönüllerden düşmeyen eserler bırakmak ve tarzım ile hayranlarımın gönlüne daha fazla dokunmak istiyorum.
Hangi isimlerle düet yapmak istersiniz? Sektörde başarılı gördüğünüz veya kendinize örnek aldığınız isimleri öğrenebilir miyiz?
Şu ana dek hiç düet çalışması yapmadım. Tabi bu yapmayacağım anlamına da gelmiyor. Düet kesinlikle bir enerji ve uyum meselesi, bu uyumu ve enerjiyi yakalayabileceğimi hissettiğim her isimle düet yapabilirim. Belki de iki farklı tarzı bir düette buluşturabilirim de. Müslüm Gürses’in Teoman ile yaptığı düet gibi bende Tarkan ile düet yapmak isterim. Neden olmasın 🙂 (kahkahalar atılıyor…)
Bir sanatçı olarak hayranı olduğum sanatçı ise rahmetli Müslüm Gürses. Çok badireler atlattığı hatta işitme yetisini büyük bir oranda kaybettiği halde unutulmaz eserlere imza atmış bir müzik devidir. Annem sayesinde çocukken şarkılarını dinleyerek büyüdüğümüz Emel sayın, Samime Sanay, Neşe Karaböcek, Ajda Pekkan sevdiğim kadın sanatçılarımızdandır. Gençlerde de çok takdir ettiğim isimler var.
Bir müzisyenin, Mesleğini yaparken mutlaka sorgulaması gereken şey size göre nedir?
Ne yapıyorsanız yapın daima özeleştiri yapmalısınız, bir müzisyen ortaya koyduğu eseri ve icrası ile öncelikle müzik tekniği açısından ardından da müzik duygusu açışından kendini değerlendirmeli ve her zaman daha iyisini nasıl ortaya koyabileceğini tasarlamalıdır. Özeleştiri müzisyenin üretkenliğini artırdığı gibi izleyenleri açısından da başarılı ve samimi bulunmasını sağlar.
Her iş sektöründe olduğu gibi sanat dünyasının da zorlukları var olduğunu düşünüyoruz. Sizi en çok zorlayan ne oldu?
En önemli sorun sanatçıların eserlerini sergileyebilecekleri doğru ve etkin mecraların, vitrinlerin ve platformların olmayışı diye düşünüyorum.
Günlerce, aylarca veya bazen yıllarca bir proje üzerinde emek veriyorsunuz. Emeğinizden ve duygunuzdan ortaya bir eser çıkarıyorsunuz. Ama bu eseri insanlara ulaştırabilmeniz önünde büyük engeller ve zorluklar ortaya çıkıyor. Yada tam tersi olarak büyük bir emek ve duygu katılmadan ortaya çıkan çalışmalar hak ettiğinden daha fazla vitrinlerde yerini bulabiliyor. Bunun dışında müzik baronlarının da bu sektörde tamamen ranta oynamaları müziği sanattan çıkarıp popüler kültür adına harcıyorlar.
Emektar bir hayvan sever olduğunuzu biliyoruz. Ayrıca sizin meşhur bir mottonuz var “Hayvanlar ve çocuklar en iyi dostlarımdır “ Bilmeyenler için soruyorum onlar için hayata geçirdiğiniz projeleriniz var mı?
Çocuklar ve hayvanlar kendilerini ifade etmekte zorluk çeken, savunmasız ve karşılıksız seven varlıklarımızdır. Bu anlamda birçok sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyorum ve sosyal sorumluluk projelerinde katılıyorum. Hayvanlarla ilgili olarak; Sahipsiz hayvanları sahipleniyorum, sahiplendiriyorum veya sahiplenenlere destek oluyorum. Hatta 2020-2021 yıllarında ki yapmış olduğum müzik çalışmalarından elde ettiğim dijital gelirleri sokak hayvanları yararına paylaştım. 2022 yılında yapacağım yeni projelerde de onları asla unutmayacağım.
Sanat dünyasına girmek isteyenlere ışık tutan bir prodüksiyon şirketinizde var. Mft Prodüksiyon olarak diğer prodüksiyon şirketlerinden sizi ayıran nedir?
Mft Prodüksiyon olarak, daha çok genç seslere fırsat sunmaya çalışıyoruz. İnsana, sanata değer veren, aile, dost sıcaklığında bir şirket yapımız var. Hayalleri olanların yoluna ışık tutmak için bu şirketi kurdum. Diğer prodüksiyon şirketlerinden farklı olarak kendimize bir ilke belirledik. Maddi kaygılarla değil ışık gördüğümüz yeteneklere umut veriyoruz ve onlara yatırım yapıyoruz.
Sosyal medyada aktif olduğunuzu görüyoruz. Sosyal medyanın gücüne inananlardan mısınız?
Tabi ki Sosyal medyanın gücüne inanıyorum, sadece sanatsal faaliyetlerde değil her alanda da bu böyle. Klasik haber veya iletişim kanallarından insanlar sıkıldılar. Sınırlarını veya içeriklerini kendilerinin belirlediği iletişim kanalları insanlara daha cazip gelmeye başladı. Bu anlamda sosyal medya birçok fırsatlar sunuyor. İyi bir sosyal medya kullanıcısı ve içerik üreticisi olduğumu düşünüyorum.Sosyal medya genellikle genç nesillerin elinde. Gençleri seviyorum. Onların getirdikleri yeniliklere tamamen açığım. Benimde sosyal medyamda görüleceği üzere, sosyal medyayı en iyi şekilde değerlendirip günün koşullarına uyan kardeşlerimle de hep iç içeyimdir.
Mustafa Ceceli ile birlikte çalışma şansınız oldu. Samimiyetiniz gözlerden kaçmıyor. Müzikler Mustafa Ceceli’ ye ait. Birlikte çalışmanız size neler kattı?
Mustafa da ben de olduğu gibi davranan, kasmayan ve rahat karakterleriz. Bu yüzden enerjimiz tuttu diyebilirim. Yaptığım çalışmaların müzikal açıdan güçlü ve başarılı olmasını istediğim için Mustafa Ceceli ile çalışıyorum. Mustafa müziğin tekniğine hakim olduğu gibi şarkıların duygusuna da çok çabuk girebiliyor. Trendi iyi takip eden ve kendini daima yenileyen bir sanatçı beni en çok etkileyen yönü bu diyebilirim
Dikkatimi çeken bir özellik.. tesadüf mü bilmiyorum ama… Her klipinizde farklı bir konsept var. Bir klipiniz yüksek bir manzara, diğeri eğlence mekanı, bir diğeri bir Rum yetimhanesi… Kliplerinizin Yönetmenliğinizi siz mi yapıyorsunuz?
Siz de takdir edersiniz ki her şarkının kendine özgü bir karakteristiği vardır. Yaptığım şarkıların kliplerini de çok önemsiyorum. Klip konusunda yönetmenden aranjöre senaristten sanat yönetmenine uzanan her biri işinde isim olmuş harika bir kreatif ekip ile çalışıyorum. Klip öncesi toplantı ( Beyin fırtınası ) yapıyoruz. İşte klip benimde içinde bulunduğum bu kreatif ekip tarafından şekillendiriliyor. Kliplerimin böyle beğeniliyor olmasından da ayrıca gurur duyuyorum.
Sık sık yurt dışı ziyaretleri yapıyorsunuz. Instagram storylerinizde gittiğiniz turistlik yerlerde, sokaklarda şarkılar söylüyorsunuz. Eğlendiğinize eminim. Türkçe müzik dinlediklerin de çevredeki insanların tepkileri nasıl oluyor ?
Müziğe olan tutkumun yanında gezmek, yeni yerler görmek, farklı kültürler ile etkileşime girmek beni hep mutlu etmiştir. Mutluluğumu bir sanatçı olarak çevremdekilere müzik ile ifade etmeyi tercih ediyorum. Çevrede kulak misafiri olanlardan bazıları müziğimizi biliyor onlardan olumlu tepkiler alıyorum. Müziğimizi bilmeyenler ise önce bir garipsiyorlar ama sonra pozitif enerjimize kapılıp müziğimize olumlu tepkiler veriyorlar.