Portofino Projesi: Lüks ve Sanatın Buluştuğu Bir Rüya Kaçamağı
Türkiye’nin iş dünyasının önde gelen isimlerinden biri olan Galip Ölmez, Yako Groups’un Yönetim Kurulu Başkanı olarak sadece şirketini değil, aynı zamanda Türkiye’nin otelcilik sektörünü de yeniden şekillendiriyor. İnovasyon ve yaratıcılıkla dolu bir vizyonla hareket eden Ölmez, Türkiye’nin ilk Tiny House Üreticisi ve en büyük markası olan Yako House’un yanı sıra, lüks ve sanatın buluştuğu eşsiz konaklama deneyimleri sunan Portofino Luxury Boutique Oteli’nin de arkasındaki isim. Galip Ölmez’in liderliğindeki Yako Groups, sektördeki standartları yeniden tanımlıyor ve her detayda özgünlük ve zarafeti ön plana çıkarıyor.
Portofino, lüks ve sanatın muhteşem bir birleşimini sunuyor. İzmir’in eşsiz doğasında konumlanan bu boutique otel, her odada farklı bir hikayenin anlatıldığı, Rönesans mimarisiyle tasarlanmış konsept odalarıyla misafirlerini büyülüyor. Yako House’un özenle seçilmiş mobilyalarıyla döşenmiş odalar, bir sanat galerisi atmosferi sunarken, her detayda özgünlük ve zarafet ön planda.
Portofino, şimdiye kadar yaşadığınız en unutulmaz konaklama deneyimini sunmak için sizi bekliyor. Gelecekte, dünyanın dört bir yanında benzersiz Portofino otelleriyle, lüks ve sanatın buluştuğu yeni maceralarla tanışacaksınız. Biriktirdiğiniz anılar, her biri kendi bölgesinin ruhunu yansıtan bu ikonik mekanlarda sonsuza kadar yaşayacak…
Galip Bey, öncelik olarak sizi Tanıyabilir miyiz?
Elbette, bünyesinde 11 farklı marka bulunduran Yako Groups şirketinin Yönetim Kurulu Başkanıyım. Türkiye‘de ilkleri yapma vizyonu ile, harekete geçen yenilikçi, atak, kreatif bir şirketiz.
İş hayatında, Türkiye’nin ilk Tiny House Üreticisi ve hali hazırda en büyük markası olan Yako House Markası ile biliniyor ve tanınıyoruz.
Portofino projesi nasıl başladı?
‘Luxury Boutique Hotel’ kavramının özelleştirilmesi fikri üzerine bu alana, Dünya çapında yeni bir yorum getirmek ve özel bir marka yaratmak amacı ile bu markayı yarattık.
Bu markanın ilk yatırımı olarak, Türkiye’de gastronominin merkezi olan İzmir ilindeki Urla ilçesini tercih ettik.
Yatırım yapacağımız tüm lokasyonlarda, otellerin ikonik, deneyimsel olmasına ve özel hikaye barındırmasına özen göstereceğiz.
Portofino projesinin mottosu; ‘Her oda, sizin için yazılmış bir hikayeyi anlatır.’
Müşterilerinizin en çok ilgisini çeken ne oluyor otelinizde?
Portofino Luxury Boutique Oteli, diğer Boutique otellerden ayrıştıran özel seçilmiş mobilyaları, Rönesans mimarisi ile dizayn edilen konsept odaları ve her odanın sahip olduğu ilgi çekici hikayeleri, müşterileri cezbeden ve bir daha bu deneyimi yaşama isteği uyandıran çekici yönlerinden oluyor.
Bir sanat galerisinde uyuma düşüncesi, kişileri heyecanlandırırken aynı zamanda bu tecrübeyi deneyimle imkanı, Portofino Otel’in cazibesini eşsiz kılmaktadır.
Örneğin; Otelimizdeki Sorrento odasındaki mobilyalar, İtalya 1. Kıralı 1. Umberto’ya özel yalnızca birer tane üretilmiş olan mobilyalardan seçilmiş ve İtalya’daki bir müzayededen satın alınarak ülkemize getirilmiştir.
Lüks ve sanatın buluştuğu butik otel konseptli bu projeniz ileri ki dönemde farklı yerlerde olacak mı?
Gelecekte, dünyanın dört bir yanında Portofino imzasıyla, lüks ve sanatın buluştuğu eşsiz konaklama deneyimleri sunacak olan ikonik otelleri hayata geçireceğiz. Her biri kendi bölgesinin ruhunu yansıtan, unutulmaz anılar biriktireceğiniz mekanlar olacak.
Yatırımlarımız, ulusal ve uluslararası çapta, özel ve turizim rotası barındıran lokasyonlarda devam edecektir.