VIP Turkey Dergisi olarak güçlü bir kadın, özverili bir anne ve başarılı bir girişimciyle; Ebru Akyüz ile Anneler Günü’ne özel, içten ve ilham verici bir söyleşi gerçekleştirdik. Anne olmanın anlamını, kızına duyduğu sevgiyi ve hayat yolculuğunu samimiyetle paylaştı.
Ebru Hanım, Anneler Günü sizin için ne ifade ediyor ve bu özel günde genellikle nasıl vakit geçirirsiniz?
Aslında ben Anneler Günü’ne ve diğer özel günlere anlam yükleyen biri değilim. Anneler Günü değil de, “anne olmak sizin için ne ifade ediyor?” diye sorarsanız; anne olmak başlı başına bir yolculuk bence… Belki de yeniden doğmak, yeniden öğrenmek, hayata yeniden başlamak.
Ben çok genç yaşta anne oldum ve kızım çok küçükken boşandık. Her Anneler Günü’nde durup geriye bakarım: Kızımla birlikte geçtiğimiz yolları, verdiğimiz emekleri, birlikte büyüyüşümüzü… Bazen sevinç çığlıklarımızı, bazen de tutamadığımız gözyaşlarını hatırlarım. Ve Allah’a şükrederim; anne olmayı bana bahşettiği ve kızımı bana verdiği için. Bu özel günü genellikle kızımla baş başa geçirmeye özen gösteririm.
Kızınızla olan ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Kızımla ilişkimiz sadece bir anne-kız ilişkisi değil; bu hayatın içinde birlikte savaşmış, birlikte güçlenmiş iki kadının bağı. Ben onun hem annesi hem babası oldum, ama en çok da yoldaşı oldum. Aramızda çok özel bir güven ve sevgi bağı var. Hayatın her anında birbirimize destek olmaya, açık iletişim kurmaya ve birlikte büyümeye özen gösteriyoruz.
Aile içi bağları güçlendirmek ve çocuğunuza vakit ayırmak için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Benim için en önemli şey “nitelikli zaman” kavramı. Yoğun bir tempoda çalışsam da kızımla geçirdiğim her anı dolu dolu yaşamaya gayret ettim. Onun duygularını anlamaya, hayallerini dinlemeye, yanında olduğumu hissettirmeye çalışıyorum.
Anneler Günü’nde, kendi anneliğinizle ilgili en değerli bulduğunuz anıyı bizimle paylaşır mısınız?
Anneler Günü’nde değil de, Babalar Günü’nde kızımın Instagram’da paylaştığı bir gönderi hiç aklımdan çıkmaz. Resmimi koyup, “Annecim, Babalar Günü’n kutlu olsun” yazmıştı.
Kızınızın eğitim ve kariyer seçimlerinde ona nasıl rehberlik ediyorsunuz? Annelik deneyiminiz bu süreçte nasıl bir rol oynuyor?
Kızım eğitim döneminde avukat olmak istiyordu. Ancak kitap okumayı sevmeyen bir çocuğun o kadar kanunu ezberleyemeyeceğini söyleyerek, şirketimizi ilerleyen dönemde onun yönetecek olması gerçeğinden yola çıkarak işletme okumasını önerdim. Üniversite döneminde “Anne, iyi ki hukuk okumuyorum, gerçekten onları ezberleyemezmişim,” dediği dönemler olmuştur. Bu süreçte aslında annelik değil, hayat deneyimlerim rol oynadı.
Annenizden aldığınız en önemli nasihat nedir?
Annem bana hep şunu derdi: “Dik dur kızım, kimseye yaslanmadan dağ gibi olabilirsin.” Bu söz, hayatımın her döneminde kulağımda çınladı. Kendi ayaklarımın üzerinde durmayı, vazgeçmemeyi ve her düştüğümde yeniden kalkmayı öğrendim.
Son olarak, Anneler Günü’nde tüm annelere iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Tüm annelere şunu söylemek isterim: Lütfen kendi gücünüzü hafife almayın. Bazen yalnız, bazen yorgun, bazen çaresiz hissedebilirsiniz. Ama unutmayın; bir çocuğun kalbi en çok sizin sevginizle büyür. Siz varsınız, yeterince iyisiniz ve sevginiz dünyayı değiştirir. Tüm annelerin Anneler Günü’nü yürekten kutluyorum.