Annelik duygusunu tarifsiz bir sevgiyle yaşayan, hem kendi annesine duyduğu bağlılıkla hem de çocuklarına karşı fedakâr yaklaşımıyla örnek olan Hatice Cavaş ile Anneler Günü’nün anlamını, unutulmaz anılarını ve güçlü aile bağlarının önemini konuştuk. Samimi, duygusal ve ilham verici bir sohbet sizleri bekliyor…
Hatice Hanım, Anneler Günü sizin için ne ifade ediyor ve bu özel günde genellikle nasıl vakit geçirirsiniz?
Anne olmak; tarifi olmayan, bambaşka bir duygu. Anne, çocuğunun meleğidir. Son nefesine kadar evlatlarının yanında duran, hiçbir karşılık beklemeden, “of” bile demeden, büyük bir sabırla, zevkle fedakârlık yapan kişidir. Anneler Günü ise bu kıymetin biraz daha farkına varmak için bir vesile.
Çocuklarınızla olan ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Anneme çok düşkünüm. O, benim nefesim. Saçının teline bile kıyamam, bir dediğini iki etmem. Herkes bilir anneme ne kadar bağlı olduğumu. Annem artık yaşlandığı için, kendi çocuklarımın sorumluluğunu nasıl taşıyorsam, annem için de aynı özeni gösteriyorum. Çünkü onun hayatımda verdiği emekler asla ödenemez. Her zaman derim ki; cennet annelerin ayakları altındadır. Hayatımızın yolunda gitmesini, iç huzurumuzu istiyorsak, annelerimize sahip çıkmalıyız. Onlar yaşlandıkça çocuklaşır; sevgi, saygı ve en çok da vakit beklerler. Bu yüzden onları yaşarken kıymetini bilelim.
Aile içi bağları güçlendirmek ve çocuklarınıza vakit ayırmak için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Anneler Günü’nde çocuklarım beni hep güllerle, hediyelerle şımartır. “Almayın artık!” desem de, onlar hep aynı şeyi söyler: “Senin hakkını hiçbir şeyle ödeyemeyiz anne.” Oysa bilmezler ki, zaten onlar dünyaya gelerek bana en büyük hediyeyi verdiler. Allah onları bana emanet etti. Defalarca dünyaya gelsem, yine onları isterdim. Onlar benim nefesim, yaşama sebebim. Anne olmayı çok sevdim çünkü onlar bana anneliği sevdirdi. Şükürler olsun…
Anneler Günü’nde, kendi anneliğinizle ilgili en değerli bulduğunuz anıyı bizimle paylaşır mısınız?
Çocuklarımla ilişkimiz çoğu zaman bir arkadaş gibidir, ama yeri geldiğinde tabii ki annelik rolümle onların yanındayım. Çok küçük yaşta evlendim, bu yüzden çocuklarımla birlikte büyüdük diyebilirim. Hayatımın her anında; üzüldüğümde, sevindiğimde, en çok onlara sarıldım. Onlar, benim ayakta durma nedenim. Her şeyden önce geliyorlar.
Annenizden aldığınız en önemli nasihat nedir?
Annemin bana hep öğrettiği bir şey var: Yuvayı anne yapar. Evlatları toparlayan, aileyi bir arada tutan kişidir anne. Ben ne kadar modern bir anneysem, bir o kadar da örf ve adetlerine bağlı biriyim. Dozunda olmak şartıyla, çocuklara vakit ayırmak çok önemli. Yoğun çalışan bir anne olarak, her akşam mutlaka aynı sofrada buluşmayı şart koşarım. Hafta sonları mutlaka bir etkinlik planlamaya çalışırım. Şimdi tabii çocuklarım büyüdü, her anlarını kontrol etmek mümkün değil ama her zaman söylerim: Ağaç yaşken eğilir. Edep, terbiye ve temel değerleri verdikten sonra, bir annenin gözü arkada kalmaz. Çok şükür ki benim çocuklarım da bu şekilde büyüdü.
Son olarak, Anneler Günü’nde tüm annelere iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Tüm anneler, evlatlarının meleğidir. Doğurmakla anne olunmaz, annelik sahiplenmektir. Unutmayalım ki evlatlarımız Allah’ın bize armağanıdır. Onlara sahip çıkalım, kıymetlerini bilelim. Annelik; sabırdır, sevgidir, fedakârlıktır. Bütün annelerin Anneler Günü kutlu olsun.