Kendini, “Yaşadıklarını sizlere müzik dilinde anlatacak olan kişi.” olarak tanımlayarak, eserlerini yazarken hayatta yaşamış olduğu olay ve duygulardan esinlenen genç sanatçı Aziz Şeker ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Aziz bey, sizi başarılı eserlerinizle tanıyoruz ama bir de sizi sizden dinlesek… Aziz Şeker kimdir?
2019 yılında ‘Seni Arıyorum’ adlı şarkısıyla kendi duygularını, hissiyatını sizlere duyuran, genç yaşlardan beri müzikle iç içe olan biridir Aziz Şeker. Aslında ismim Rahmetli dedem Şebinkarahisarlı Kemençe üstadı Aziz Şeker’den gelmekte. Müzik, yani sanat ile ailem sayesinde tanışmış oldum. Babam, Cengiz Şeker bağlama çalar. Ufak yaşlarda hep istekle arzu ile babamı izlerdim ve belli bir yaşa geldiğimde eğitim almak istediğimi söylediğimde hiç düşünmeden ben kursa gönderdiler. Aziz Şeker aslında yakın geleceğin genç bestekarıdır. Aziz Şeker, yaşadıklarını sizlere müzik dilinde anlatacak olan kişidir…
Müzik ile yollarınız nasıl kesişti? Kaç yıl oldu başlayalı?
Aslında müzik ile yollarım kesişti dersem yalan olur. Ben müziğin içinde doğdum. Benim ilk amacım babam gibi müzisyen olmaktı. Bunun için de yaşadığım yerde enstrüman eğitimi alacağım bir yer araştırdım. 2006 senesinde gitar ve piyano eğitimi almaya başladım. İlk eğitime başladığımda her şeyi çok hızlı bir şekilde öğreniyordum. Fakat her enstrümanın zorlukları vardı ve birini seçmem lazımdı. Ben de ilk önce gitarı öğrenmek istedim. Kurs aldığım yerde yıl sonlarında eğitim alanlar ufak çaplı konser veriyorlardı. O zaman saygı değer hocam Engin Çelik, provada yaptığım bir hatadan dolayı beni konsere çıkarmamıştı. Tam o gün aslında benim dönüm noktam oldu. O kadar çok hırs yaptım ki internetten olsun, yakın çevremden olsun herkesten müzik konusunda bilgiler almaya başladım. 2007 senesinde kursa gitmeden enstürümanımı geliştirdim.
2008 senesinde aynı kursa giderek kendimi kendime ve gitar hocama ispat ettim. Sene sonunda ise yapılan konserden tüm solo eserleri benim çalmamı istedi. O zamanlardan bu zamanlara hayatımda yaşadığım hem iyi hem kötü şeyleri içimde tutmayı seven biri değilim. Dolayısıyla hepsiyle ilgili şiirler ve sözler yazmaya başladım. Yaşadıklarımı sizlere müzik yolu ile anlatmayı her zaman yapacağım. Sizler o zaman Aziz Şeker’in hayatını bu şekilde dinlemiş olacaksınız…
Yazdığınız eserlerde anlattığınız özel biri var mı?
Herkes gibi, yazdığım tüm eserlerde anlattığım biri var. Yaşamış olduğum ilişkilerde durumların hepsini kağıda döktüm. Sizlere de anlatabilmek için… Bizler hayatta iyisi ve kötüsü ile duygular yaşamaktayız. Kaleme aldığım eserlerimde en mutlu anlarım ve en mutsuz, hüzünlü geçen günlerimi yazmaktayım. İlerleyen zamanlarda zaten eserlerimde, sözlerde bunu net bir şekilde görmüş olacaksınız.
Başarılı bulduğunuz meslektaşlarınız kimlerdir?
Başarılı bulduğum meslektaşlarımın hepsinden emin olun ilham almaktayım…
Rahmetli dedem Aziz Şeker, Barış Manço, Avni Anıl, Zekai Tunca, Sezen Aksu, Yıldız Tilbe, Şebnem Ferah son olarakta Mazhar Alanson…
Yeni bir eser üzerinde çalışmadığınız dönemlerde hayatınız nasıl geçiyor?
Ben, aslında bilgiye aç bir insanım. Eserlerim ile uğraşmadığım günde bile izlediğim filmler ya da sanatçıların videoları olsun bu tarz şeylerden hem fikir hem bilgi alıyorum.
Aldığım bilgileri de sahip olduğum ufak kara defterime yazıyorum. İlla ki lazım olacak bana…
Müzik dışında ise motosiklet ile uzun yol yapmayı seviyorum ve kendi aracımın bakımlarını yapmakta hobilerimin arasında.