Güçlü sesi ve etkileyici sahne hakimiyeti ile tanıdığımız; 1996 yılında ilk albümü ‘Gecem’ ile müzik sektörüne merhaba demiş olan ve günümüze kadar devam eden süreçte müzik sektöründe yaptığı değerli işlerle dikkat çeken Ayşen Birgör ile VipTurkey dergisi olarak çok özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Ayşen hanım, Trt İstanbul radyosunun uzun yıllardır ses sanatçısısınız. Nasıl başladı Trt serüveni?
2007 yılında Popstar Alaturka yarışmasına katıldım ve yarışmanın hemen bitiminde Trt’nin kıymetli yönetmenlerinden Samim Şenyüz’ün beni ‘Akşam Sefası’ programına dahil etmesiyle TRT serüvenim başladı. 2 yıl devam eden sürecin sonunda 2009 yılında TRT İstanbul Radyosu’nda açılan sınavla kuruma kadrolu sanatçı olarak girdim ve uzun yıllardır görevime devam etmekteyim.
Popstar Alaturka yarışmasına katıldınız ve uzun süre ekranlarda kaldınız. Bu süreç sizde neler getirdi ve götürdü?
Popstar Alaturka yarışması benim için özel ve farklı bir deneyimdi. Türkiye’nin dört bir yanında izleniyor ve tanınıyor olmak, ilgi görmek yarışmanın en kıymetli getirilerinden oldu akabinde TRT kurumunun kapılarının açılması da yarışmanın bana büyük katkılarından oldu.
Götürülerinden bahsedecek olursak; her hafta çok önemli bir jürinin önünde kendinizi doğru ifade etmeye çalışıyor olmanız zor tabii ki. Sinirlerinizin çelik gibi olması gerekiyordu. Çok şükür o kısmını doğru yönettim diye düşünüyorum.
Yarışma süresince sadece halkın oylarıyla derece aldım. Bu her şeyden çok daha kıymetli.
Müzikal kariyerinize neler sığdırdınız?
1996 yılında Özkan Turgay müzik yönetmenliğinde ‘Gecem’ isimli albümümü yayınladım.
2009 yılında Taşkın Sabah prodüktörlüğünde ‘Bambaşka’ isimli ikinci albümüm yayınlandı.
2013 yılında Trt’nin Türk Müziği Arşiv Serisi için 11 şarkıdan oluşan ‘’Ayşen Birgör’ albümüm yayınlandı.
2019 yılında yaklaşık 25 yıllık dostum Seçkin Özer ile bir araya geldik. Onun yıllar içerisinde yaptığı başarılı işleri takip ediyor ve yürekten alkışlıyordum. Sonrasında önce ‘Kış Bahçesi’ şarkımda birlikte çalıştık ve sonra kendi firması olan Fifth Floor Records’un sanatçısı oldum, Seçkin Özer’de prodüktörüm oldu ve yeni projemiz Kalpsiz’i yayınladık.
Bunların yanı sıra süreç içerisinde birçok reklam ve dizi müziği seslendirdim.
En son yayınlamış olduğunuz ‘Kalpsiz’ şarkınızda Cengiz Kurtoğlu ile düet yaptınız, tepkiler nasıl ve bu fikir nasıl gelişti?
Yaşayan efsane Cengiz Kurtoğlu ile böyle güzel bir şarkıda buluşmuş olmak çok heyecanlı elbette. İlk kez bir kadın vokalle düet yapıyor olması da inanılmaz kıymetli. Prodüktörümle fikir alışverişi yaparken bir düet şarkı yapma fikri gelişti ve ekip olarak bu duruma çok sıcak baktık.
Cengiz Kurtoğlu’nun da müzik yönetmenliğini yapan Seçkin Özer’in bizi bir araya getirmesiyle başladı sürecimiz. 1 yıl süren şarkı arayışımız; sevgili Aydın Kurtoğlu ve Orçun Kurtoğlu’nun bestesi olan ve sözlerini Hakkı Yalçın’ın yazdığı şarkı önerisiyle, sonrasında Ferit Özkan’ın ekibe dahil olmasıyla tamamlanmış oldu. Pandemi süresince titizlikle hazırlanıp ‘Kalpsiz’ şarkımızı yayınladık.
Cengiz Kurtoğlu gibi usta bir sanatçı ile çalışmak nasıl bir duygu ve deneyimdi?
Çok kıymetli bir duygu. Yıllarını müziğe vermiş bir duayen ile aynı proje de olmak büyük gurur. Yorumculuğunu anlatmaya kelimeler yetmez. Şarkılardaki kendine has duygusu ile attığı imzaları muhteşem bir şey. Ve tabii ki geniş yürekliliği, abiliği, sevgisi, ilgisi, bundan sonra ki projelerde yol göstermek adına deneyimlerini bizimle paylaşması büyük bir şans…